Powered By Blogger

13 Ağustos 2015 Perşembe

Trendeki Kız - Paula Hawkins

Uzun zamandır polisiye kitap okumamıştım, o nedenle kitabı okurken biraz gerildim ve bir an önce bitmesini istediğim için birkaç günde bitirdim. Kitabı polisiye anlamda çok iyi bir kurguya sahip veya şaşırtıcı bir sona ulaştırıyor şeklinde tanımlayamam ama ben yine de daha önce okuduğum Türk polisiyelerine kıyasla daha çok beğendiğimi itiraf etmeliyim. Kitap üç kadın karakterin bakış açısından anlatılıyor (Rachel - Megan - Anna) ve yaklaşık bir yıllık zaman diliminde sürekli ileri gidip geliyoruz (her kadın farklı bir güne ait yaşadıklarını anlatıyor). Dolayısıyla kitap yavaş yavaş açılıyor ve konuya girmek de zorlaşıyor (bu bölümleri sıkıcı bulan pek çok okur var). En akılda kalan karakter olan Rachel, her gün yaşadığı yerden Londra'ya gitmek için bindiği trende eski oturduğu mahallede bulunan ve raylara çok yakın olan bir evde yaşayan bir çifti izlemektedir. Alkol problemi olan, boşanmış ve takıntılı Rachel için bu çift ideal bir aşk yaşamaktadır ve sürekli onların ne kadar mutlu olduğu ile ilgili senaryolar üretir. Günün birinde şahit olduğu bir olay ve hemen ardından kadının kaybolması dolayısıyla kendi geçmişinin de etkisiyle gidip ideal koca ile konuşma zorunluluğu hisseder. Ancak tesadüfen kadının kaybolduğu gece o sokakta görülmesi ve eski eşinin o sokakta oturması gibi durumlar düşündüklerini hayat geçirmesini zorlaştıracaktır. Tabi bu arada kayıp kadının (Megan) geçmişi ve hikayesi ile beraber Rachel'in eski eşinin yeni karısı Anna'nın hikayesi de olaya dahil olunca işler biraz karışacaktır.
 
Kitabın biraz karamsar olduğunu itiraf etmem gerekir, zaten yazar da neşeli bir insan olmadığını belirtmiş (kendinden neler kattı kitaba bilinmez). Bununla beraber, baş karakter Rachel'in depresif ve çaresiz ruh hali, alkol problemi, yalnızlığı ve sefilliği ister istemez okuyucuyu da etkliyor. Ayrıca Rachel'in her gün aynı trene binip hemen her gün aynı şeyleri yaşaması da kitabı biraz sıkıcı hale getiriyor. Kurgu çok zekice sayılmaz, yine de yazarın karakterleri iyi tanımladığını ve psikolojik tahlillerini başarılı yaptığını düşünüyorum. Başlangıç için yazarın bu kitabını beğendim, eğer bir gün yazarsa başka bir kitabına da şans veririm diye düşünüyorum.

"Rachel her gün aynı trene binip aynı çifti izliyordu. Çiftin başına gelenleri bütün ülke duyduktan sonra, hayatlarına dâhil olmaya karar verdi."

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Hoşgeldiniz :) Yorumlarınız benim için bir kazançtır.