Bu kitap okumak istediğim
kitaplar listesinde yıllarca bekledi. Bu hafta beni harekete geçiren olay,
geçen hafta paylaştığım kitapta (Anna Karenina) Vronski’nin annesinin onun Anna
aşkı için “Bu normal bir sevgi değil, Werthervari bir aşk.” sözü oldu. Nasılmış
şu Werthervari aşk? Aşka düşmüş genç insanları intihara sürükleyen şu kitabın
sırrı neymiş bir de ben bakayım dedim.
Başlarken kitabın içine girmekte
biraz zorlandım diyebilirim. Werther’in gereksiz şairane tasvirlerini (çok
duygusal bir çocuk) biraz sıkıcı buldum ve en başta ne nerede anlamakta
zorlandım. Belki de bunun sebebi kitaptaki mektupların 1771 - 74 yıllarında
yazılmış olmasıdır. İlerledikçe sevmeye başladım ve bir süre sonra Werther’in sevdiği kadın
Lotte (bu kadının ilginç bir cazibesi var sanırım, çünkü ikisini tanıştırmadan
önce Werther’e, “dikkat et âşık olma” uyarısı yaptılar) ile tanıştık. Werther
bu genç kadının uzaklardaki –mükemmel diye tabir edilen dünya iyisi- nişanlısı
gelene kadar onunla gezerek, sohbet
ederek mutlu oluyordu ve sanırım artık onsuz yapamayacağını düşünüyordu. Mükemmel nişanlı Albert döndüğünde Werther’in tabiri
caizse sakinliği beni şaşırttı aslında, hatta Albert’le arkadaş oldular ve iyi
de anlaştılar. Nasıl yani?
Ancak tahmin edileceği üzere bir süre sonra bu durum Werther için
dayanılmaz bir hal alır. Lotte’yi unutmak için yaşadığı yeri terk edip yeni bir
hayat kurmaya çalışır fakat koşullar onu tekrar muhteşem manzarası olan bu
kırsal yerleşime geri getirir (Werther bu yeri öyle güzel tasvir eder ki hayal
etmemek imkânsız. Hayatın başında bir hukukçu olan Werther’in aynı zamanda
ressam olması aramızda bir bağ oluşturdu). Werther’in Lotte’yi sık sık ziyaret
etmesi artık Albert’i de huzursuz etmeye başlar. Bu huzursuzluğu hisseden
Lotte Werther’e kendisini ziyaret etmemesini ve artık görüşmemeleri gerektiğini
söylemek zorunda kalınca Werther, onu göremezse artık hayatının bir anlamı
olmayacağına kanaat getirip cüretkar bir karar alır.
Goethe yarattığı karakterin
hakkını vermiş gerçekten. Sanatsal yönü kuvvetli olan Werther doğayı da bir
sanatçı gibi görmektedir ve iflah olmaz bir romantiktir. Yazdığı mektuplar
(günce gibi düşünebiliriz bu mektupları ya da aslında hiç kimseye gönderilmeyen
mektuplar gibi) ve tasvirler gerçekten bir ressam gözüyle anlatılmıştır. Goethe
bu romanı yazdığında Werther gibi çok gençmiş ve denir ki nişanlı bir bayana
duyduğu karşılıksız aşk ve bir arkadaşının aşkı uğruna intihar etmesi bu romana
ilham olmuş. Kitap basıldığında tüm Almanya’da çok beğenilmiş, Werther’i
kendine örnek alan Alman gençleri aşkları uğruna intihar etmişler, onun kitapta
anlatılan kıyafetlerini taklit etmişler (Ne insanlar var J). Her neyse, biraz
karamsar da olsa okunmaya değer bir kitap olduğunu düşünüyorum, sağlıcakla.
Wertharvariyi sizden öğrendim. Atıfta bulunup kullanmayı düşünüyorum. Çok güzel bir yazı , başka kitaplarda buluşmak dileğiyle!
YanıtlaSilTeşekkür ederim, beğenmenize sevindim, yine beklerim :)
YanıtlaSilİki yazıda kulağınızı çınlattık! Diğer yazılarınızı da sabırsızlıkla bekliyor ve kitap incelemelerinizi okuyoruz. :)
SilBaşka kitaplarda görüşmek dileğiyle!
Bir karalama aşağıda!
http://kitap.yazarokur.com/genc-wertherin-acilari
Çok teşekkür ederim, gururlandım şu an, ikinci yazı hangısı :)
YanıtlaSilDiğer yazı yayınevi izni bekliyor. Vazgeçtim Kitabı'nın Kahraman Tazeoğlu. Sevinmenize sevindim:)
YanıtlaSilTeşekkürler tekrardan, her zaman beklerim :) yazılarınızı takipte olacağım
Sil