Virginia Woolf'tan sonra sade bir dille yazılmış akıcı bir şiir kitabını okumak çok iyi geldi, ne yalan söyleyeyim. Oktay Rifat'ın Türk şiirindeki ilk devrimci hareketin öncülüğünü yapan Garip akımının temsilcilerinden olması sebebiyle (farklı tarzda yazılmış şiirleri olsa da) bazı şiirleri gündelik yaşamı yansıtan şekilde serbest olarak yazılmış olduğu için rahat okunan bir kitaptı. Geleneksel şiirin katı kurallarına karşı çıkan Oktay Rifat'ın şiirlerinde sıradana nesneler ve doğa görünümleri ve bunlar karşısında hissettikleri anlatılmıştır. En azından "Bir Aşka Vuran Güneş" kitabnda derlenen şiirlerinin şu şekilde bir özeti olabilir: Mavi, yeşil, dağ, taş, deniz, ova, koyun, kuzu, karga, tilki... Eğitimli bir aileden gelen ve çocukluğundan bu yana musiki & şiirle bir şekilde alakadar olan Oktay Rifat aslında çok yönlüdür. "Bir Kadının Penceresinden" romanının ve sahnelenen pek çok oyunun yazarı olmasının yanında, Yunan ve Latin mitolojik kitaplarının çevisini yapmış bir avukattır (resim yaptığı da söylenenler arasında). Bununla beraber, Oktay Rifat, pek çok kitabın çevirisini yaparak Türk okuyucuya kazandıran Samih Rifat'ın da babasıdır. Ayrıca teyzesi de başarılı bir ressam (Celile Hanım) ve teyzesinin oğlu da tanınan bir şairdir (Nazım Hikmet). Ahmet Hamdi Tanpınar'dan ders alan Oktay Rifat'ın okul arkadaşları da tanınan şair & yazarlardır.
Daha önce belirttiğim gibi, ilk şiirlerinde hece ölçüsünü kullanan şair, Melih Cevdet ve Orhan Veli ile başlattığı Garip akımından sonra serbest ölçü ile şiirler yazmıştır. Ancak konu olarak sık sık değişiklik gösteren şiirleri mevcuttur, dönemin olaylarından etkilenmiştir (politik konulara da değinmiştir). Bu durumu Cemal Süreya, her ne kadar şiirsel konjonktürü değişse de, Oktay Rifat'ın kimlik değiştirmediği, başta yadırgansa da, dönemleri birbirine bağladığı şeklinde açıklamıştır.
Ne güzel enseyi geçmemesi saçların
Alnımızda bitmesi
Tane tane olması kirpiklerin
Tel tel olması kaşların
Ne güzel insan yüzü
Elmacık kemiği ve on parmak
Ya dünyamız bütün bu mevsimler
Bulutlar telli kavak
Ya İstanbul
---------------------------
Uçaklar gelecekmiş
Korkum yok benim
Kağıt gemilerim
Kurşun askerlerim hazır
Hem bunlar bozulursa
Babam yenilerini alır
----------------------------
.....
Güneş batabilirdi
Ey gözleri sudan sarı
Ay doğabilirdi
Ey gözleri geceden karanlık
Ama bir kaya gibi koruyordu seni
Şiirin aşınmaz zamanı
Daha önce belirttiğim gibi, ilk şiirlerinde hece ölçüsünü kullanan şair, Melih Cevdet ve Orhan Veli ile başlattığı Garip akımından sonra serbest ölçü ile şiirler yazmıştır. Ancak konu olarak sık sık değişiklik gösteren şiirleri mevcuttur, dönemin olaylarından etkilenmiştir (politik konulara da değinmiştir). Bu durumu Cemal Süreya, her ne kadar şiirsel konjonktürü değişse de, Oktay Rifat'ın kimlik değiştirmediği, başta yadırgansa da, dönemleri birbirine bağladığı şeklinde açıklamıştır.
Ne güzel enseyi geçmemesi saçların
Alnımızda bitmesi
Tane tane olması kirpiklerin
Tel tel olması kaşların
Ne güzel insan yüzü
Elmacık kemiği ve on parmak
Ya dünyamız bütün bu mevsimler
Bulutlar telli kavak
Ya İstanbul
---------------------------
Uçaklar gelecekmiş
Korkum yok benim
Kağıt gemilerim
Kurşun askerlerim hazır
Hem bunlar bozulursa
Babam yenilerini alır
----------------------------
.....
Güneş batabilirdi
Ey gözleri sudan sarı
Ay doğabilirdi
Ey gözleri geceden karanlık
Ama bir kaya gibi koruyordu seni
Şiirin aşınmaz zamanı
Şiirleri güzelmiş. Çok sık şiir kitabı okuyan biri değilimdir ama rastlarsam mutlaka deneyeceğim.
YanıtlaSilMerhaba, aslında çok sık şiir kitabı okumuyorsanız eğer size Orhan Veli'yi ve Cemal Süreya'yı tavsiye ederim, öncelik onlar olmalı kanaatimce :)
YanıtlaSil