Okuma şenliği kapsamında sinemaya uyarlanmış bir kitap kategorisinde Hobbit'i okuyacaktım ancak bu kitap bana değer verdiğim biri tarafından armağan edilince hemen öncelik verdim. Bu arada küçük armağanlar almayı severim ancak anımsatacak bir şey katılması çok daha hoşuma gider (içine bir not bırakılması, altına tarih yazılması, bir zamanlar olduğu gibi gagasını sevdiğin bir arkadaşının kırdığı bir oyuncak kuş, ya da üstüne çok sevdiği kırmızı rujuyla öperek imza atmış olan bir arkadaşın armağanı - her ne olursa). Konuyu dağıtmadan, zaten fantastik hikayeleri çok severim. Yıldız Tozu'nu yıllar önce Almanya'dayken izlemiştim fakat aradan üç-dört yıl geçtiği için detayları pek anımsamıyordum. Bu nedenle kitap hiçbir zevkini kaybetmedi. Neler yaşanıyor? Uzak uzak diyarlarda bir Duvar Köyü var ve çevresindeki duvarda bu köyü Perili Ülke ile bağlayan bir delik bir de köyden kimse Perili Ülkeye geçmesin diye burada yedi yirmi dört bekleyen bekçiler. Her dokuz yılda bu duvarın diğer tarafında bir panayır yapılmakta ve bu panayırda tuhaf, eğlenceli, büyülü pek çok olay yaşanmaktadır. İşte kahramanımız bu büyülü dünyada bir şekilde var olmuş ve bebekken Duvar Köyüne bırakılmış ateşli bir genç: Tristran Thorn. Dünyanın en güzel kızı olduğuna inandığı Victoria Forester'in elini ve kalbini kazanabilmek için ona bir söz verir: O gece Perili Ülkeye düşen yıldızı bulup ona getirmek. Bir şekilde duvarın diğer tarafına geçmeyi başaran Tristran'ı burada gizemli olaylar beklemektedir elbette. Ancak olayı dramatikleştiren durum; zavallı yıldızın peşinde başkaları da vardır.
Gökten düşen bir yıldızın Perili Ülkede genç ve hoş bir hanım şeklinde vücut bulması yaratıcı bir düşünce olmasa da çok mantıklı :). Tam tersi de olsa keşke, dünyada belirli bir misyonu tamamlayınca genç hanımlar da gökyüzüne yükselse ve bir yıldız olsa. Oradan nasıl görünür acaba yeryüzü? Hırçın güzel yıldızımızın bahsettiği gibi, dünya yukarıdan bakılınca zarif ve dost canlısı, ferah bir yer mi? Yoksa negatif enerjilerin toplanıp yayıldığı mavi bir panorama mı? Peki benim son zamanlarda anlam yüklenmiş yıldızları takıntı yapmam ne olacak? :)
"Yıldızlara dikti gözlerini ve o anda heybetli ve zarif, sonsuzca karmaşık bir dansı gerçekleştiren dansçılar gibi göründüler ona. Yıldızların yüzlerini görebildiğini hayal etti; solgundular ve tatlı tatlı gülümsüyorlardı, sanki altlarında, dünyanın yüzeyindeki insanların itişip kakışmalarını ve hazzını ve de acısını izleyerek öylesine çok zaman geçirmişler de bir diğer küçük insanoğlunun her birimizin yaptığı üzere kendisinin dünyanın merkezi olduğunu sandığı her defada gülmekten kendilerini alamazlarmış gibi."
Gökten düşen bir yıldızın Perili Ülkede genç ve hoş bir hanım şeklinde vücut bulması yaratıcı bir düşünce olmasa da çok mantıklı :). Tam tersi de olsa keşke, dünyada belirli bir misyonu tamamlayınca genç hanımlar da gökyüzüne yükselse ve bir yıldız olsa. Oradan nasıl görünür acaba yeryüzü? Hırçın güzel yıldızımızın bahsettiği gibi, dünya yukarıdan bakılınca zarif ve dost canlısı, ferah bir yer mi? Yoksa negatif enerjilerin toplanıp yayıldığı mavi bir panorama mı? Peki benim son zamanlarda anlam yüklenmiş yıldızları takıntı yapmam ne olacak? :)
"Yıldızlara dikti gözlerini ve o anda heybetli ve zarif, sonsuzca karmaşık bir dansı gerçekleştiren dansçılar gibi göründüler ona. Yıldızların yüzlerini görebildiğini hayal etti; solgundular ve tatlı tatlı gülümsüyorlardı, sanki altlarında, dünyanın yüzeyindeki insanların itişip kakışmalarını ve hazzını ve de acısını izleyerek öylesine çok zaman geçirmişler de bir diğer küçük insanoğlunun her birimizin yaptığı üzere kendisinin dünyanın merkezi olduğunu sandığı her defada gülmekten kendilerini alamazlarmış gibi."
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Hoşgeldiniz :) Yorumlarınız benim için bir kazançtır.