Khaled Hosseini'nin daha önce yayınlanan romanlarını okudum, Afganistan'ı çok iyi anlattığını düşündüğün yazarın kalemini çok severim. Bu nedenle yeni kitabını görünce heyecanla aldım fakat Deniz Duası daha önce okuduğum Khaled Hosseini kitaplarından oldukça farklıydı. Böyle söyleyince kitabı sevmediğim düşünülmesin sadece kitabın tarzı yazarın alıştığım tarzından farklı geldi bana. Deniz Duası 2015 yılında umuda yolculuk sırasında Ege'de batan bot nedeniyle vefat eden üç yaşındaki Suriyeli mülteci Aylan bebeğe ve zulümden kaçarken denizde yitip giden binlerce mülteciye adanmış. Kitabın adından da anlaşılacağı üzere, yazar küçük bir çocuğun ailesiyle beraber yerini yurdunu terk edip bir mülteci botunda denize açılmasının hikayesini, babasından Mervan adındaki bu küçük çocuğa yazılmış bir mektup aracılığıyla ve çizimi Dan Willliams tarafından yapılan renkli illüstrasyonlarla anlatmayı tercih etmiş. Mervan'ın birkaç yıllık hayatının özetini kısacık bir mektupta anlatan kitap tüm dünyanın bildiği sonu anlatmayı es geçmiş. Sanki anlatmayınca mültecilerin makus talihi değişecekmiş gibi kitabın sonunu denize yapılan bir dua ile bitirmiş. Khaled Hosseini denize yapılan dua ile mültecilerin kimseden görmediği iyiliği en azından denizden görmesini ve değerli yüklerini kendilerine bağışlamasını dilemiş: "Ah nasıl yakarıyorum denize bunu bilmesi için."
Khaled Hosseini'ni pek çok dile çevrilen ve sevilerek okunan kitapları (Uçurtma Avcısı-Bin Muhteşem Güneş-Ve Dağlar Yankılandı) sayesinde çok geniş çevrelerce tanındı. Bu nedenle hem kendi kurduğu kuruluşta hem de Birleşmiş Milletler nezdinde mülteciler için çeşitli çalışmalarda bulunan yazardan son yılların en gündemdeki konusu mülteci sorununa değinmemesi de beklenemezdi. Yazarın mülteci sorununa okuyucuyu rahatsız etmeden ancak çok çarpıcı bir şekilde değindiği bu hikayeyi okumanızı tavsiye ederim, hem kitabın tüm geliri de Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği (UNHCR)'ne aktarılacağından bu çaresiz insanlar için iyi bir adım da atmış olacağız.
"Bu gece annen burada Mervan, bu soğuk havada, ayın aydınlattığı kumsalda, ağlayan bebeklerin ve kaygı içinde bilmediğimiz dillerde konuşan kadınların arasında bizimle birlikte. Afganlar, Somalililer, Iraklılar, Eritreliler ve Suriyeliler. Hepimiz gün doğumunu hem sabırsızlıkla hem korku içinde bekliyoruz. Hepimiz bir yuva arıyoruz."
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Hoşgeldiniz :) Yorumlarınız benim için bir kazançtır.