Size söylediğim gibi, bazı konularda takıntılıyım. Bir önceki kitabı çok beğenmeme rağmen, ikinci kitap için beklentimi yükseltip, okudum. İlk kitaba göre daha çok beğensem de, beklentimin daha farklı olduğunu söyleyebilirim. Bu arada beklentiden kastım, benim kafamda kurduğum senaryo farklıydı, yoksa içinde bulunulan şartlar düşünülürse, kitap fena kurgulanmamış (daha önceki yorumunda da bahsettiğim gibi, kitap tam bir Türk polisiyesi). Hikaye yine kahramanın ağzından anlatılıyor ve uzun uzun anlatımlara girilmediği için akıcı ilerliyor. Bir önceki kitabın sonunda tabiri caizse "faili meçhullerin adamı"na rastlayan X (kahramanımız), hayatının sona erdiğini düşünürken, bir şekilde yoluna devam edip bu kez intikam amaçlı olarak faili meçhullerin adamının peşine düşer. Ancak bu kez tek başına değildir, aynı izin peşindeki istihbarattaki amiri Oğuz Sipahi ve birkaç emniyet mensubu ile beraber daha titizlikle ilerleyerek sonuç almaya bakacaktır. Tabi bu süreçte Türkiye'nin yakın dönem siyasi tarihine ve karanlık ilişkilerine değiniliyor, kısa analizler yapılıyor. Dediğim gibi, bir önceki kitaba kıyasla daha çok beğendim ancak bu kitabın benim kanaatimce edebi yönden eksik olduğu gerçeğini değiştimiyor. Üzülerek söylemeliyim ki, kurgu olarak da karşımıza şaşırtıcı sürprizler çıkarmıyor ve derinlemesine karakter incelemesi veya analizler de yapmıyor. Bir de şu toplumsal sorunlara değinme bunalımını da hala anlayabilmiş değilim, aydın kabul edilmek veya yazar olmak bunu mu gerektiriyor?
Neden okuyorum? Yazının başında da söylediğim gibi, kitaplar konusunda takıntılıyım, hatta bu tecrübenin üstüne, eğer üçüncü kitap var olsaydı dahi okuyabilirdim. Sıkılmadan okunacak bir kitap olduğu için, bu sıcak havalarda kendinizi yormak istemiyorsanız, siz de okuyabilirsiniz. Sonuçta okunmayacak bir kitap değil, ama sanırım ben polisiye çıtasını biraz yükseltmişim.
Neden okuyorum? Yazının başında da söylediğim gibi, kitaplar konusunda takıntılıyım, hatta bu tecrübenin üstüne, eğer üçüncü kitap var olsaydı dahi okuyabilirdim. Sıkılmadan okunacak bir kitap olduğu için, bu sıcak havalarda kendinizi yormak istemiyorsanız, siz de okuyabilirsiniz. Sonuçta okunmayacak bir kitap değil, ama sanırım ben polisiye çıtasını biraz yükseltmişim.
"- Bu işler satranç oynamaya benzemez, demiştin ama yanılmışsın salak Bekir, dedim alaycı bir sesle. Bu işler tam da satranç gibidir.
Birbirine karışan üç el silah sesi, geniş ovanın üzerindeki boşluğa yayılıp yıldızlara doğru yükseldi."
İlk kitap: Beş Parasızdım ve Kadın Çok Güzeldi
http://mahrem-i-esrar.blogspot.com.tr/2015/05/bes-paraszdm-ve-kadn-cok-guzeldi-dervis.html
Birbirine karışan üç el silah sesi, geniş ovanın üzerindeki boşluğa yayılıp yıldızlara doğru yükseldi."
İlk kitap: Beş Parasızdım ve Kadın Çok Güzeldi
http://mahrem-i-esrar.blogspot.com.tr/2015/05/bes-paraszdm-ve-kadn-cok-guzeldi-dervis.html
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Hoşgeldiniz :) Yorumlarınız benim için bir kazançtır.