Hikayesi filme çekilen çok fazla kitap var ancak okuma şenliği içn kitap listesi hazırlarken kitaplığımda bulunan kitaplara öncelik vermeyi tercih ettim. Üniversitede okurken bu kitabın İngilizcesini okumuştum, bu nedenle hala merak ediyorum Türkçesini neden aldım diye :). Hollandalı ünlü ressam Johannes Vermeer'in gizemli portresi "İnci Küpeli Kız" tablosuna modellik yapan kızın kim olduğu konusunda kurgulanan bu hikaye -her ne kadar gerçek olmasa da- tarihi akışa uygun ve tablodaki kızın esrarlı bakışlarını açıklar şekilde ilerliyor. Seramik ressamı olan babasının gözlerinin kör olmasından sonra iyice sefilleşen ailesine yardımcı olabilmek adına Johannes Vermeer'in yanında on altı yaşında hizmetçiliğe başlayan Griet, bu ilginç Katolik ailenin yanında egosunu törpüleyerek yeni işine adapte olmaya çalışır. Vermeer'in kaprisli karısı Catharina ve çevresindeki diğer insanların (çocukları ve diğer yaşlı hizmetçi) davranışlarına rağmen kendisini -bir şekilde- yakın hissettiği ressamın varlığıyla teselli bulmaya çalışır. Griet'in renklere ve resime olan ilgisi Vermeer'in de dikkatini çeker. Griet ve ressam arasındaki duygusal yakınlaşma ilk başlarda herkes tarafından ihtimal verilmediği için görmezden gelinse de, Vermeer'in Griet'in tablosunu yapmasıyla oldukça şüphe uyandırıcı boyuta gelir. Kitapta geri planda Avrupa'da hikayenin geçtiği dönemde var olan (1665) veba salgını, Vermeer'in diğer birkaç tablosunun kısa hikayesi ve muhtemelen o dönemde ilk kez kullanılmaya başlanan mercekten de "camera obscura" söz edilmektedir. Kitap genel olarak müthiş akıcı değil ancak hem uzun olmaması hem de kısa cümlelerle sade bir anlatımın tercih edilmiş olması sebebiyle okunabilir. Kitap okumaktan hoşlanmıyorsanız, Peter Webber'in yönetmenliğini yaptığı aynı isimle 2003 yılında vizyone giren filmi de izleyebilirsiniz.
Kuzeyin Mona Lisa'sı olarak da bilinen "İnci Küpeli Kız" tablosunun en dikkat çeken noktası (odak noktası) kızın kulağındaki damla şeklindeki incidir. Bu inci küpeye oldukça fazla anlam yüklenmiş olması ve hikayenin sonunda çarpıcı bir şekilde tekrar ortaya çıkması kitap hakkında en sevdiğim detay oldu. Umarım bir gün tablonun aslını da görme şansım olur.
"'Beyazları ayırmışsın' dedi.... 'Ve sonra turuncu ve mor bir arada değiller. Neden?'
...
'Renkler bir yan yana geldiklerinde savaşıyorlar, efendim.' Kaşlarını kaldırdı, böyle bir yanıt beklemiyor gibiydi."