Haftasonu Kelebeğin Rüyası filmini izledikten sonra, filmde bahsedilen şairleri merak ettim ve haklarında bazı araştırmalar yaptım. Film, insanlarda bir farkındalık yarattığı için şairlere ve şiirlere olan ilgi artmış olmalı ki, D & R'da ön raflarda yer alıyor Muzaffer Tayyip'in "Şimdilik"i.
Kitabın girişinde bir yazı var Behçet Necati tarafından söylenmiş: "yaşamındaki acılara rağmen, gizli bir üzgünlük içinde yaşamanın güzelliğini yazdı". İşte, Muzaffer Tayyip'in kısacık hayatında ortaya çıkardığı şiir kitabının tek kelime ile özeti budur. Şiirlerini okurken yaşamayı sevdiği, hayatın güzelliklerinden bahsettiği açıkça anlaşılmasına rağmen, gizli bir hüzünlük de seziliyor (bazı şiirlerinde bu hüzün çok açık fark ediliyor). Orhan Veli'yi okuyanlar, şairin Garip akımından etkilendiğini de rahatlıkla gözlemleyebilir. Şiir kitabını okurken bazı şeyleri göz önünde bulundurmak lazım, bu şair 1922'de doğmuş ve 1946'da yani 24 yaşındayken ince hastalıktan vefat etmiştir. Yani genç ve coşkulu ancak henüz tecrübesiz bir şairin kitabını okuyacaksınız :). Kitabın önsözü Muzaffer Tayyip'in ricası üzerine ilk baskısı yapılırken arkadaşı Muzaffer Soysal tarafından yazılmış. Soysal'ın buradaki bir cümlesi benim şiirler hakkında hiseetiğim ancak söyleyemediğim şeyleri söyler gibi: "Şiir üzerinde araba dolusu söz söylemek neye yarar? Şiirin kendisi güzel ve cana yakın olmalıdır ki en katı yüreklilere bile tesir edebilsin.". Ayrıca, "Şimdilik" adından anlaşılacağı üzere bir netice değil başlangıç olacaktır demiş Soysal, ne yazıkki öyle olamamış, keşke olsaymış. Muzaffer Tayyip'in yaşam sevinci ve hüznünden alıntılar:
"...Sen ne söylersen söyle / ben seviyorum insanları / bana benziyor hepsi...."
"Bir ben bilirim / bir de ayaklarım / baharın bana ettiğini / ...../ her bahar böyle olurum / bir kızı severim muhakkak / sarı saçlı /..."
"Ben veremden öldüm / belki ölmezdim / sıkıntım olmasaydı / paradan yana /...."
"... farkındayım / kafayı çekmek şöyle dursun / sigara alacak paran yok / ama sen bulutları seveceksin her zaman / ...."
" Diyecekler ki arkamdan / ben öldükten sonra / o yalnız şiir yazardı / ve yağmurlu gecelerde / elleri cebince gezerdi / yazık diyecek / hatıra defterimi okuyan / ne talihsiz adammış / imanı gevremiş parasızlıktan"
"Bir güzele / güzelliğini söylemek isterdim / aynalardan evvel / bir güzelle / yaşamak isterdim / güzel güzel"
"...Sen ne söylersen söyle / ben seviyorum insanları / bana benziyor hepsi...."
"Bir ben bilirim / bir de ayaklarım / baharın bana ettiğini / ...../ her bahar böyle olurum / bir kızı severim muhakkak / sarı saçlı /..."
"Ben veremden öldüm / belki ölmezdim / sıkıntım olmasaydı / paradan yana /...."
"... farkındayım / kafayı çekmek şöyle dursun / sigara alacak paran yok / ama sen bulutları seveceksin her zaman / ...."
" Diyecekler ki arkamdan / ben öldükten sonra / o yalnız şiir yazardı / ve yağmurlu gecelerde / elleri cebince gezerdi / yazık diyecek / hatıra defterimi okuyan / ne talihsiz adammış / imanı gevremiş parasızlıktan"
"Bir güzele / güzelliğini söylemek isterdim / aynalardan evvel / bir güzelle / yaşamak isterdim / güzel güzel"
Alıntıladığınız dizeler gerçekten hüzünlü. Belli ki şair aşkı tadamadan bu dünyadan göçüp gitmiş. Oysa bir kadını sevip mutlu edemeden, kokusunu içine çekip sarhoş olmadan bu dünyadan göçüp gitmek bir erkek için ne büyük bir kayıptır...
YanıtlaSilŞairin başka şiiri:
YanıtlaSilsen, eski bir sevda şiirisin
bir koku var sende
sıcak yaz akşamlarına mahsus
ellerinde mi
saçlarında mı
gözlerinde mi
bilmem
bir koku var sende
sıcak yaz akşamlarına mahsus