John Steinbeck'ın hayatının detaylarını yeni öğrendim ve oldukça ilgimi çekti. Eserlerinde anlattığı insanlar gibi, kendisi de ırgat bir ailenin oğlu olarak ABD'de dünyaya gelmiş ve çocukluğu çiftliklerde işçi olarak çalışmakla geçmiş. 1919 yılında Stanford Üniversitesi'ne başlayan Steinbeck'in aklında yazarlık var olduğundan, yalnızca bununla alakalı derslere girmiş üniversiteyi bitirememiş. Öğrencilik yıllarında para kazanabilmek için ırgatlık, tezgahtarlık, marangozluk, laborantlık, boyacılık, kapıcılık gibi işlerde çalışmış dolayısıyla romanlarında emekçilerin yaşam koşullarını ve ilişkilerini bu kadar başarılı aktarabiliyor sanırım. 1962 yılında Nobel Edebiyat Ödülü alan Steinbeck 1968 yılında vefat etmiş. Başlıca eserleri, Altın Kupa (1929), Yukarı Mahalle (1935), Bitmeyen Kavga (1936), Fareler ve İnsanlar (1937), Gazap Üzümleri (1939).
Steinbeck'in "Fareler ve İnsanlar" kitabı, American Library Association tarafından 21. yüzyılın en çok sorgulanan kitaplarından biri seçilmiş. Özellikle ABD'de bazı eyaletlerde okul müfredatından çıkarılıp, halk kütüphanelerinde yasaklanmış kitap. Bunun sebepleri arasında, ötenaziyi destekler ifadelerin yer alması, nefret söylemi içermesi (ırkçı ifadeler), genel olarak kullanılan saldırgan dil sayılmış. Aslında doğruluk payı var. Ancak, bunlar kitabın geçtiği dönemi dikkate alırsak, bir çiftlikte çalışan sefil işçilerin sözleri ve hayatı gerçekçi gözlemleyecek olursak, bunun zaten var olduğunu söylemek zorundayız. Realist ifadeleri gereği mi bir kitabı yasaklamalıyız? Neyse ki, ilerleyen yıllarda bu yasaklar kaldırılmıştır ve bu kitap pek çok ülkede okutulması zorunlu kitaplardandır. Türkiye'de de Milli Eğitim Bakanlığı tarafından okutulması tavsiye edilen yüz temel eser arasında sayılmasına rağmen, İzmir İl Milli Eğitim Müdürlüğü Kitap İnceleme ve Değerlendirme Komisyonu tarafından sakıncalı bulundu geçtiğimiz aylarda. Her ne olursa olsun, ben kitap sansürüne karşıyım.
Steinbeck'in "Fareler ve İnsanlar" kitabı, American Library Association tarafından 21. yüzyılın en çok sorgulanan kitaplarından biri seçilmiş. Özellikle ABD'de bazı eyaletlerde okul müfredatından çıkarılıp, halk kütüphanelerinde yasaklanmış kitap. Bunun sebepleri arasında, ötenaziyi destekler ifadelerin yer alması, nefret söylemi içermesi (ırkçı ifadeler), genel olarak kullanılan saldırgan dil sayılmış. Aslında doğruluk payı var. Ancak, bunlar kitabın geçtiği dönemi dikkate alırsak, bir çiftlikte çalışan sefil işçilerin sözleri ve hayatı gerçekçi gözlemleyecek olursak, bunun zaten var olduğunu söylemek zorundayız. Realist ifadeleri gereği mi bir kitabı yasaklamalıyız? Neyse ki, ilerleyen yıllarda bu yasaklar kaldırılmıştır ve bu kitap pek çok ülkede okutulması zorunlu kitaplardandır. Türkiye'de de Milli Eğitim Bakanlığı tarafından okutulması tavsiye edilen yüz temel eser arasında sayılmasına rağmen, İzmir İl Milli Eğitim Müdürlüğü Kitap İnceleme ve Değerlendirme Komisyonu tarafından sakıncalı bulundu geçtiğimiz aylarda. Her ne olursa olsun, ben kitap sansürüne karşıyım.