"...When a strong woman recklessly throws away her strength she is worse than a weak woman who has never any strength to throw away. One source of her inadequacy is the novelty of the occasion. She has never had practice in making the best of such a condition. Weakness is doubly weak by being new."
Hiçbir şey, iyi bir kitap kadar keyif vermez, heyecanlandırmaz, ilham vermez, teşvik etmez, eğitmez, büyülemez veya eğlendirmez ❤ ❤
30 Haziran 2017 Cuma
16 Haziran 2017 Cuma
Bilekkesenler - Etgar Keret / Asaf Hanuka

Bu hikaye için rahatlıkla "okuduğum en ilginç kurgulardan birisi" diyebilirim, aslında Etgar Keret'in kitabındaki tüm hikayeler ilginçti. Çok kısa olmasına rağmen "Ben şu an ne okudum?" diye düşündüren ve kendisini düşündükçe sevdiren hikayeler bunlar. Dolayısıyla hikayelerin çizgi-romana aktarılması kolay ve başarılı olmuş (ve Asaf Hanuka'nın çizimleri). Çizerin çizgilerini gümüş-gri olarak tercih etmesi "arada kalmışlığı" ve "kararsızlığı" çok iyi betimlemiş. Çizgi roman seven biriyseniz, okumanızı tavsiye ederim.
"Buradaki insanlar hiçbir şeyi arzulamıyor. Onlarlayken yarı ölü olduğun halde her şey yolunda sanıyorsun.
- Tanıdığım bütün insanlar, ölmeden öncekiler dahil, zaten ya yarı ya da bütünüyle ölüydü, o yüzden iyi durumda sayılırsın."
Tanrı Olmak İsteyen Otobüs Şoförü (kitap):
Bilekkesenler: Bir Aşk Hikayesi (film):
Etiketler:
ASAF HANUKA,
BİLEKKESENLER,
ETGAR KERET,
HİKAYE,
İSRAİL,
KNELLERİN MUTLULUK KAMPI,
KURT COBAIN,
MORDY,
STORY,
TANRI OLMAK İSTEYEN OTOBÜS ŞOFÖRÜ,
WRISTCUTTERS
7 Haziran 2017 Çarşamba
Kar Kokusu - Ahmet Ümit

Kitap hakkında tam anlayamadığım ve mantık çerçevesinde oturtamadığım bir durum var: Kitabın arkasında "yarı otobiyografik bir roman" yazıyor. Bu durumda yazarın yaşadığı veya şahit olduğu bazı konulardan esinlenerek bir kronolojik eser ortaya koyması gerekiyor. Bu nedenle 1986 yılında Türkiye'de cunta rejimi olduğunun vurgulanması beni düşündürdü. Bu tarihte Türkiye'de cunta rejimi yok ki ya da biz yanlış mı biliyoruz? Bununla birlikte, derdine düşen ve yıkılma sürecine giren Sovyetler Birliği'nin 1986 yılında hala komünist eğitmesi de bana saçma geldi açıkçası (olaylar değil, bunların 1986 yılında yaşanmış olması?). Ayrıca kitapta parti yapılanması veya komünizm hakkında çok bilgi verilmeye çalışılması ve gereksiz uzayan diyaloglar nedeniyle de biraz sıkıldım. Bu tür konular ilginizi çekiyorsa, okuyabilirsiniz. İyi okumalar!
-Değiştiremedikten sonra ne yararı var ki farkında olmanın?
-Öyle söyleme, gerçeği bilmek bir ayrıcalıktır.
-Mutsuz olma ayrıcalığı!
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)