Powered By Blogger

11 Mayıs 2016 Çarşamba

Canım Aliye, Ruhum Filiz - Sabahattin Ali

Sabahattin Ali insan olmaya dair tüm duyguları çok derin yaşayan bir insan. Pek çok kitabını okumuş biri olarak üzüntülerini sonuna kadar hisseden ve yazan biri olduğunu söyleyebilirim. Sabahattin Ali'nin mektuplarından oluşan Canım Aliye, Ruhum Filiz kitabında, kendisinin aşk, sevgi ve özlem duygularını yakından hissediyor olacağız. Özellikle nişanlılık dönemlerinde biricik nişanlısı Aliye Hanım'a yazdığı mektuplardan gerçek bir aşk ve özlem fışkırıyor gibi. Nişanlılık döneminde İstanbul'da yaşayan (kendisi Ankara'da) Aliye Hanım'a evleneceği güne kadar neredeyse birkaç günde bir gönderdiği mektuplar kitabın ilk bölümünü oluşturuyor (1935 yılına ait). Aliye Hanım'ın Sabahattin Ali'ye yazdığı mektuplar kitapta yayınlanmamış, bu nedenle ne yazmış olabileceğini yalnızca yazarın mektuplarından tahmin edebiliyoruz. Devamında 1943-1944 yıllarında Sabahattin Ali askerde iken eşine yazdığı mektuplar bulunmakta. Buraya kadar tüm mektuplar -muhtemelen alışkanlığı sebebiyle- hep eski yazı ile yazılmış (Osmanlı Alfabesi, mektupların görüntüleri de eklenmiştir). Ancak arada kızı Filiz Ali'ye gönderdiği kısa mektupları yeni yazı ile (Latin Alfabesi) yazılmış. Filiz Ali'nin yeni okula başladığı düşünülürse, yalnızca yeni yazıyı okuyabildiğini tahmin ediyorum :). Aliye Hanım'ın olduğu gibi, Filiz Ali'nin de kendisine yazdığı mektuplar kitapta yayınlanmamış. Son olarak, 1946-1947-1948 yıllarında ait mektuplar da (maddi sıkıntılara, siyasi sorunlara ve dergilerine değinen) eserde yerini alıyor.

Sabahattin Ali tanınan ve sevilen bir yazar, bu nedenle özel hayatını da anlatsa, mektuplarının yayınlanmasında kendi adıma bir sakınca görmüyorum. Ancak eşinin ve kızının mektuplarının yayınlanmamış olmasını üzüntüyle karşılasam da yerinde bir hareket olarak görüyorum. Kitap kendisinin mektuplarından oluştuğu için eleştirilecek bir yönü yok ama son mektubunun 13 Mart 1948 (vefatından yaklaşık bir ay önce) olması beni biraz hüzünlendirdi.
 
"Etrafın seni sıktığı zaman kitap oku... Ben şimdiye kadar her şeyden çok kitaplarımı severdim. Bundan sonra her şeyden çok seni seveceğim ve kitapları beraber seveceğiz. İnsan muhitin bayağı, manasız, soğuk tesirlerinden kurtulmak istediği zaman yalnız okumak fayda verir. Bana en felaketli günlerimde kitaplarım arkadaş olmuştu. Fakat bu yetmiyor. Şiirlerimde de gördün ki kitaplara rağmen çok ıstırap çektim. Çünkü candan bir insanım yoktu. Sen benim yarım kalan tarafımı ikmal edeceksin."

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Hoşgeldiniz :) Yorumlarınız benim için bir kazançtır.