Kitaptan bahsetmeden önce yazarından bahsetmek isterim. Sizin de fark ettiğiniz üzere, fantastik bir kitabın yazarı bu kez yabancı değil :). Üstelik yazarımız (Eren Demir) 1998 doğumluymuş ve şu an okuduğum bu kitabı henüz 12 yaşındayken yazmış (Uzun zamandır "Başka Psikiyatri ve Düşünce Dergisi"nda yazıları yayınlanmaktaymış). Bu bilgilere yazarın hayatını merak edip araştırınca ulaştım ki bu kadar genç bir yaşta böyle güzel ilgi alanlarının olmasını da takdir ettim. Kitaba gelince, henüz ilk romanı olması (170 sayfa civarında) nedeniyle büyük bir beklentiyle okumamak gerek. Sanki bir FRP oyunu gibi ilerliyor hikaye. Birkaç karakter aşağıdaki harita (kitabın ilk sayfasında yer alıyor) üzerinde bulunan orman, vadi, çöl, yer altı dehlizi vb. yerlerden ilerleyip, Kristal'e ulaşıp onu yok etmeyi misyon edinmişler. Ben olay akışından pembe kalemle çizdiğim gibi bir rota izlendiğini tahmin ediyorum. Karakterler cüce savaşçı Galor, eski bir intikamcı Vedi, daha sonra yolda karşılaştıkları yeni intikamcı Letaf, birkaç insan büyücü ve yolda savaşarak ilerledikleri orklar, goblinler, glavlar ve karşılaştıkları birkaç farklı türden ibaret. Hikayenin içinde biraz ilerleyince Vedi ve Letaf arasında eskiden var olan bir bağ ortaya çıkıyor ve intikam silahı "Retan"ın (Kristal Kılıç) Letaf'ı ele geçirmesine şahit oluyoruz. Eninde sonunda misyon tamamlanıyor elbette. Bu şekliyle hikaye bana basit mantıkla hazırlanmış bir FRP oyunu gibi geldi, ancak bu eleştirilerim kitabı ister istemez diğer fantastik kitaplarla karşılaştırmamdan kaynaklanıyor. Her şeyden bağımsız olarak bakınca sevebileceğimiz yönler de görebiliriz.
"Bu silah kullanıcısından güç alıyordu, fakat kullanıcısının fiziksel ve ruhsal enerjisi yerine, duygularından yararlanıyordu. Kullanıcının intikam ihtiyacı ve hırs gibi duygularını silaha inanılmaz bir keskinlik kazandıran bir sise çeviriyordu. Duyguların keskinliği enerjiden çok daha fazla olurdu."
"Bu silah kullanıcısından güç alıyordu, fakat kullanıcısının fiziksel ve ruhsal enerjisi yerine, duygularından yararlanıyordu. Kullanıcının intikam ihtiyacı ve hırs gibi duygularını silaha inanılmaz bir keskinlik kazandıran bir sise çeviriyordu. Duyguların keskinliği enerjiden çok daha fazla olurdu."