Aziz Nesin'in "Şimdiki Çocuklar Harika" kitabından sonra başka bir eserini okumaya fırsatım olmamıştı. Aslında, okuyacaklar listem çok uzun olduğu için yine fırsatım olmayabilirdi ancak bu kitabı bir tavsiye üzerine öne aldım :). Kitaptaki öykülerde Aziz Nesin'in diğer hikayeleri gibi mizahi bir anlatım yerine duygusal ve hüzünlü bir uslüp kullanılmış. Hikayelerin büyük çoğunluğu 1984 yılında (Aziz Nesin yetmiş yaşında iken) yazılmış ve kitap ilk olarak 1984 yılında yayınlanmış. Zaten bazı anlatımlardan yazarın hikaye ortaya çıkarmaktan daha ziyade kendini anlattığı söylenebilir (en azından ben böyle hissettim). Hikayelerin büyük çoğunluğunda aynı konu var: yetmiş yaş civarında - genelde olduğundan genç görünen- - bir adam ve onun hayatına bir şekilde giren genç kadın ve dünyanın değişik yerlerinde yaşanan aşk serüvenleri. Bu kitabı genç bir yaşta okumanın bazı avantajları oldu tabi ki: mesela hayatta bazı şeylerin kıymetini anladım, baktığım şeylerin tadını çıkarmayı öğrendim ve henüz vakit varken zevk almayı. Yine de, yeterince empati kuramamış ve anlatılan bazı hikayeleri anlayamamış olabilirim. Daha farklı açılardan bakabilmek için bu kitap da "Benim Hüzünlü Orospularım" veya "Simyacı" gibi 20-30 yıl sonra tekrar okunmalıdır belki de.
Kitapta en çok "Tülsü'yü Sevmek" ve "Kan Yüzüğü" hikayesini beğendim. Diğer hikayelerde de altını çizdiğim ve beğendiğim anlatımlar vardı ancak kitaba hakim olan melankolik hava beni biraz etkiledi.
"Kızın bu denli güzel olabileceğini düşünmemişti. Güzel ama, güzellikten başka bişeydi bu; hani yıldız barışması denilen, kan kaynaması denilen, iki insan arasındaki o tam bilinemeyen bağ...Birbirinin çekiciliğine kapılan böyle insanlar hep güler, gülümserler; herşeyde gülünecek biyan bulur ya da gülünecek yanı bulunan şeylerden konuşurlar."
Kan Yüzüğü
"Hiçbir yerde yerleşip kalmak istemeyen şair, 'burası dünyanın en güzel kenti, burada kalacağız' dedi. Orası neden dünyanın en güzel kentiydi anladınız mı? Çünkü dünyanın en güzel kızı o kentteydi."
Masal Kız
"Yabancısı olduğum dünyanın bu sayılı kalabalık kentinde bir haftadan beri ilk o gece bibaşıma kalmıştım. Yabancı bir kentte insanın yalnızlığı daha bir katmerleniyor. Yalnızlıktan, içinde bulunduğum hava sanki yoğunlaşıp ağdalandı ve ben bu ağda içinde zorlukla kımıldıyordum."
Tülsü'yü Sevmek
Kitapta en çok "Tülsü'yü Sevmek" ve "Kan Yüzüğü" hikayesini beğendim. Diğer hikayelerde de altını çizdiğim ve beğendiğim anlatımlar vardı ancak kitaba hakim olan melankolik hava beni biraz etkiledi.
"Kızın bu denli güzel olabileceğini düşünmemişti. Güzel ama, güzellikten başka bişeydi bu; hani yıldız barışması denilen, kan kaynaması denilen, iki insan arasındaki o tam bilinemeyen bağ...Birbirinin çekiciliğine kapılan böyle insanlar hep güler, gülümserler; herşeyde gülünecek biyan bulur ya da gülünecek yanı bulunan şeylerden konuşurlar."
Kan Yüzüğü
"Hiçbir yerde yerleşip kalmak istemeyen şair, 'burası dünyanın en güzel kenti, burada kalacağız' dedi. Orası neden dünyanın en güzel kentiydi anladınız mı? Çünkü dünyanın en güzel kızı o kentteydi."
Masal Kız
"Yabancısı olduğum dünyanın bu sayılı kalabalık kentinde bir haftadan beri ilk o gece bibaşıma kalmıştım. Yabancı bir kentte insanın yalnızlığı daha bir katmerleniyor. Yalnızlıktan, içinde bulunduğum hava sanki yoğunlaşıp ağdalandı ve ben bu ağda içinde zorlukla kımıldıyordum."
Tülsü'yü Sevmek
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Hoşgeldiniz :) Yorumlarınız benim için bir kazançtır.