Şeker Portakalı serisinin üçüncü ve son kitabı olan Delifişek'i de dün bir solukta bitirdim. Güneşi Uyandıralım kitabından sonra Delifişek hem çok kısa sürede bitti hem de Zeze'nin hayatının çok kısa bir dönemine değindi. Bu açıdan biraz üzüldüm çünkü Zeze'yi daha nice maceralar bekliyor gibiydi ve ben sonrasında neler yaşadığını gerçekten merak etmiştim. Serinin bu son kitabında Zeze artık yirmi yaşına gelmiş bir delikanlıdır ve hem okulu bitirememiş hem de ne iş yapacağına, hayatına nasıl yön vereceğine henüz karar verememiştir. Ayrıca eskisi gibi artık babasının kötü bir adam olduğunu da düşünmüyordur hatta babasını sevmeye bile başlamıştır. Fakat ergenliğinde yüreğinde taşıdığı sevgili kurbağası da yoktur ama Zeze'nin yalnızlığını paylaştığı, boş zamanlarında mutlulukla yanına koştuğu bir dostu vardır: deniz. Yüzmek Zeze için bir tutkudur, hatta yüzmeyi her şeyden vazgeçecek kadar çok sevmektedir. Tüm bu hengamenin içinde bir de aşık olduğu genç bir kadın vardır. Zeze'nin kendi halindeki dünyası zamanla içinden çıkılmaz bir hal alır, hayatın acı gerçekleriyle yüzleşmek zorunda kalan Zeze, artık kaçabileceği başka bir yer kalmadığında hayatta neyi istediğine karar verip harekete geçmesi gerektiğinin farkına varacaktır.
Son kitapta, hem hayatın zorluklarıyla yüzleştiği için hem de toplum baskısıyla biraz değiştiği için olsa gerek Zeze'de eski zengin hayal dünyasını ve samimi duygularını bulamadım. Aslında Zeze'yi tekrar okumak güzeldi ancak yaşadıkları artık o kadar gerçekçiydi ki okuyucu olarak ben de kendimle bir yüzleşme yaşadım diyebilirim. Kitabı en çok eleştireceğim nokta kısa sürmesiydi. Belirttiğim gibi, ben Zeze'nin hayatının Delifişek'ten sonrasını hala merak ediyorum, umuyorum ki Vasconcelos'un sandığından kitabın devamı yayınlanmamış olarak bulunur ve baskısı yapılır, başka ne diyebilirim ki :). İyi okumalar!
"Benim bir deli olmadığımı kim garanti edebilirdi! Derken içimi yine o sevinç kaplıyordu, o iyimserlik, o yaşama, sevme, yüzme isteği. Deniz. Güzelim deniz. Koskoca deniz. Hepsi benimdi. Ilık deniz, sabahları kumların üzerinde, suyun içinde. Öğle yemeğinde Carao'da. Potengi Irmağı, deniz yükselmiş, ırmak dolmuş, harika. Akşamın neredeyse yedisine kadar..."
Şeker Portakalı kitabı hakkında okumak için:
Güneşi Uyandılarım kitabı hakkında okumak için: