Powered By Blogger

7 Kasım 2016 Pazartesi

Dünyanın En Yalnız Adamı - Eugene Bird

Kitapta Adolf Hitler'in Nasyonal Sosyalist Alman İşçi Partisindeki vekili olan Rudolf Hess'in (Walter Richard Rudolf Hess) hapishane yaşantısından bir kesit anlatılmaktadır. 1894 Mısır doğumlu olan Rudolf Hess'in Nazi Almanya'sının önde gelen isimlerinden olması nedeniyle savaş sonunda yargılandığı sırada müebbet hapis cezası ile cezalandırılması da tesadüf değildir. Aslında Hess'in durumu diğer savaş suçlularından farklıdır, Almanya'nın Sovyetler Birliği ile savaşa girmesinin arefesinde barış görüşmeleri yapmak için İngiltere'ye giderken düşen uçağı sonucu İskoçya'da tutuklanır, bu arada Hitler tarafından Almanya'da vatan haini ilan edilir ve savaş sona erdiğinde diğer savaş suçluları ile beraber Nürnberg Mahkemelerinde yargılanır. Ne tutukluluk yıllarında ne de Nürnberg Mahmekelerindeki savunmasında İngiltere'ye asıl gidiş amacını açıklamadan yalnızca "barış görüşmeleri"nda ısrar eden Hess ölümü ile beraber bütün sırları da beraberinde götürür. Bu kitap Hess'in Berlin'deki Spandau Hapishanesi'nde geçirdiği yılların bir bölümünü anlatmaktadır. 1947 yılında Spandau Hapishanesi'ne kendisi gibi yedi kişi ile beraber getirilen Hess, yıllar sonra diğer mahkumların cezalarının sona ermesi ve hapishaneden çıkmaları akabinde tek başına cezasını çekmeye Spandau'da devam eder. Siyasi suçlulardan başka suçlu getirilmeyen hapishanede ölümüne kadar yıllarca yalnız kalır. Ara sıra tek konuştuğu insan, görevli asker olarak gelip Albay rütbesine yükselerek hapishane müdürlüğü yapan Eugene Bird'dir. Öyle ki, bazı anılarını yalnızca Eugene Bird'e anlatmış, hatta yayınlanması için kendisiyle günlüklerini de paylaşmıştır. Ancak -geçici hafıza kaydı- ve diğer psikolojik rahatsızlıkları nedeniyle (bir kanaate göre gerçekleri anlatmamak için yıllarca bu rolü oynamıştır) anlattıklarının çok da işe yaradığı söylenemez. Yine de hapishanede yaptıklarına bakılırsa psikolojik olarak hiç normal bir insan olmadığı çok açık ortada.

Spandau Hapishanesi Müttefik Devletler'den askerler tarafından korunan bir yer, bu vesile ile hepsinin bakış açısının ne kadar farklı olduğunu da rahatlıkla tespit edebiliyoruz. Asla yemeklerin arttırılmasından yana olmayan, hükümlülerin sağlık kontrolleri için dahi hapishaneden dışarı çıkmalarına izin vermeyen ve oyalayıcı aktivitelere her zaman karşı çıkan tahmin edeceğimiz üzere Sovyetler Birliği askerleri olmuştur. Hatta Rudolf Hess'in artık çok yaşlandığı ve tehlikeli olmadığı için cezasının affedilebileceği fikrine müttefik devletler katılmasına rağmen Sovyetler Birliği karşı çıkmıştır. Hiçbir zaman hapishaneden çıkamayacağını anlayan Hess ise 1987 yılında intihar ederek yaşamına son vermiştir. Kitap Eugene Bird'in 1972 yılında görevden alındığı yıla kadar olan olayları anlattığı için, Hess'i intihara sürükleyen ruh halini hiçbir zaman öğrenemiyoruz. Nazilerin hayatına ilgi duyuyorsanız okunması gereken bir kitap olduğunu düşünüyorum, patolojik düşüncelerine de bazı örnekler bulabilirsiniz.

"Doktorlar Hess'in belki de akıl hastanesine yatırılması gerektiği görüşündeydiler. Amerikan Askeri Hastanesinin psikiyatrı Hess'in normal bir hastane yerine akıl hastanesine yatırılmasını gerektirecek nedenler bulunduğu düşüncesindeydi. Doktor, Hess'in serbest bırakıldığı takdirde bir Nazi lideri olması tehlikesinin bulunmadığını söylüyordu."

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Hoşgeldiniz :) Yorumlarınız benim için bir kazançtır.