Orhan Kemal'in pek çok romanı film/dizi haline getirildi, bu nedenle kitaplarına az çok aşina olduğunuzu tahmin ediyorum (Hanımın Çiftliği, Kötü Yol gibi dizileri duymuşsunuzdur). Üretken
olduğu için ve toplumun nabzını tutan eserler vermeyi tercih ettiğinden bu tür televizyon
projelerinde sıklıkla esinlenilen yazarlardan olmuştur. Türk Edebiyatının önemli ustaları
arasında sayılan Orhan Kemal roman türünün yanı sıra hikaye, oyun ve şiir
türünde de eserler vermiş olup, genellikle Adana’daki tarla veya fabrika
işçilerinin hayatlarını ya da büyük şehirdeki fabrika işçileri ve gecekondu
mahallelerinde yaşayan insanların hayatlarını anlatmayı tercih etmiştir. Cemile, Orhan Kemal’in 1952 yılında
yayınlanmış bir romanı. Konu olarak Çukurova’da bir dokuma fabrikasında çalışan
işçilerin hayatı işleniyor. Kitaba adını veren karakter Cemile; Bosna’dan
ailesiyle (Adana'da babası ve abisi ile birlikte yaşamaktadır) birlikte Çukurova’ya
yerleştirilmiş ve ailesinin geçimi için fabrikada çalışmaya mecbur kalmış bir
Boşnak kızıdır. Henüz on beş yaşında olmasına rağmen hayatın da kendisini erken
olgunlaştırmasıyla bir genç kızın yükünü omuzlarında taşıyan Cemile, aynı
zamanda güzelliğiyle de dikkat çekmektedir. Hem güzel hem de yoksul olması bir
işçi kızının hayatını zorlaştıracak iki önemli etkendir.
Yazdığı bazı romanlarda kendi hayatını anlatan ve gözlemlerine sıklıkla yer veren Orhan Kemal'in bu romanda yine kendi hikayesinden esinlendiği söyleniyor. Cemile karakterinin 1937 yılında çırçır fabrikasında katiplik yapan Orhan Kemal'in katiplik yıllarında aşık olduğu işçi kız olduğu iddia edilenler arasındadır. Bu bilgiden ayrı olarak, yoksul kesimlerin ayakta kalma çabasını ve direnişini anlatan kitap arka plana da aşkı alıyor. Orhan Kemal'i okumanızı tavsiye ederim.
“Fabrikanın kurşuni boyalı demir kapısı önünden
üçe ayırarak her biri bir başka mahalleye giden yollar öküz, camız arabaları, İnegöl
çift atlıları, boy boy, renk renk kamyonlar ve yüklü deve dizileriyle doluydu.
Geçit vermeyecek şekilde tıkalı üç yol, fabrika kapısında birleşip kalın bir
kol halinde içeri giriyor, Malzeme Yedek Ambarını sağına, demirhaneyi soluna alıp,
tohumlu pamukların tohumundan ayrılma işinin görüldüğü Çırçır Dairesinin de önünden
geçerek, fabrikanın arka mağazalarında yan yana üç kantarın oraya uzanıyordu."