Powered By Blogger

14 Ağustos 2016 Pazar

Fahrenheit 451 - Ray Bradbury

Kitabın yeni baskılarından birini okuduğum için kitabın başında Ray Bradbury'nin 1993 yılında yazmış olduğu ön sözünü de okuma şansı elde ettim (bu nedenle yeni baskılardan birini tercih edebilirsiniz). Yazar kitaba yazdığı ön sözde hikayenin nasıl oluşup şekillendiğini, yazarken ve yayınlatmaya çalışırken çektiği zorlukları anlatmış. Bu açıklamaları bana büyük oranda Martin Eden'in hikayesini anımsattı :). Bu kısımları okursunuz zaten, Fahrenheit 451 ilk olarak 1950'li yılların başında basılan bir distopyadır. Hikaye on yıllık bir itfaiye memuru olan Guy Montag'ın tecrübeleriyle şekillenmektedir. Yazıldığı dönem itibariyle olaylar gelecekte geçtiğinden, itfaiye memurlarının görevi artık yangın söndürmek değil kitap yakmaktır. Kitapların itfaiyeciler tarafından yakıldığı, insanların yalnızca evlerinde kurulan dev ekranlardan anlamsız TV programları izleyerek ve anı yaşayarak zaman geçirdiği ve kitapları saklayan insanların ihbar edilerek cezalandırıldığı bir gelecek kurgulanmıştır. Bu sistemi sorgulamadan yıllarca bir parçası olan Guy Montag bir gün tesadüfen tanıştığı yan komşusu olan on yedi yaşındaki Clarisse sayesinde daha önce farkına varmadığı bir dünya keşfeder. Kitap yakarken yaşadığı bazı olaylardan da etkilenerek büyük bir arayışa giren Montag, bu hezeyanlardan kurtulabilmek için hayatındaki doğrularla yanlışları tekrar konumlandırmak ihtiyacı hisseder. Ancak planlamadığı şey sistemi kuran kişilerin sistemi sorgulayan herkesi bir tehlike olarak gördüğüdür.

Kitap ilk basıldığından bu yana bazı revizelerden geçmiş ve eklemeler yapılmış zira yazar ilk olarak hikayeyi gazetelere yazı dizisi şeklinde planlayıp yola çıkmış. Hikayenin ilgi çekerek kitap halinde getirilmesinin akabinde hem operası hem de 1966 yılında Fransız yönetmen François Truffaut tarafından filmi yapılmış (film Türkiye'de Değişen Dünyanın İnsanları adıyla gösterime girmiştir). Okuyucu yorumlarından tespit ettiğim kadarıyla kitabın hem çok sevenleri hem de sıkıcı bulanları var. Ben sevenler grubundayım, umarım siz de seversiniz. İyi okumalar!

"İşte şimdi kitaplardan neden nefret edilip korkulduğunu anlıyor musun? Onlar yaşamın yüzündeki gözenekleri gösterirler. Sadece rahatlık içindeki insanlar ay gibi gözeneksiz, tüysüz, ifadesiz yüzleri balmumuyla sıvar.  Artık çiçeklerin, kara toprak ve bol yağmurla yetişmek yerine, çiçeklerin sırtından geçinmeye çalıştığı bir zamanda yaşıyoruz."

Not: Kitabın adı kitap kağıdını tutuşturmaya yarayan sıcaklık derecesidir. Kitap hakkında sorularınız olursa bazı cevaplar burada:

2 yorum:

  1. Ne kitap ama :) Fahrenheıt 451 favori kitaplarımdan biri :)

    YanıtlaSil
  2. Ben de beğendim :) kitap hakkında birkaç yorum daha yapacağım uygun zamanda :)

    YanıtlaSil

Hoşgeldiniz :) Yorumlarınız benim için bir kazançtır.