Halil Cibran hakkında daha önce yazı yazmadım, uzun zamandır kitaplarından birini okumamıştım. Ancak kısa bir sure önce okuduğum "Ölüm İlanı Yazarı"nda kendisinde bahsedilince okumaya karar verdim. Bildiğiniz üzere, Halil Cibran Lübnan kökenli (Doğum yılı 1883, Osmanlı vatandaşı) bir şair, filozof ve ressamdır. Felsefi esintiler içeren ve nazım biçiminde (farklı bir tarzı var) yazılmış pek çok eseri bulunmasına ragmen en ünlüsü ve en sevileni Türkçeye "Ermiş" olarak tercüme edilen "The Prophet" isimli eseridir (1920 ilk basım). Bu eserin Türkçeye bu isimle tercüme edilmesini uygun bulmuyorum zira hem içeriğinden hem de İngilizce adından anlaşılacağı üzere kitabın ana kahramanı aslında bir peygamberdir. El Mustafa adındaki bu peygamber on iki yıldır yaşadığı Orphalese kentinden ayrılarak kendi doğduğu topraklara doğru yola çıkmak ister. Orphalese halkı ise kendisini yolcu etmeden önce günlük hayatın merkezindeki konular hakkında kendisine sorular sorarlar. Tüm kitap halkın bu sorularına El Mustafa'nın verdiği cevapları içermektedir. Bu cevaplar hem halkı bilgilendirmek hem de yönlendirmek adına aşk, evlilik, güzellik, özgürlük, suç ve ceza, din, ölüm gibi konulara yoğunlaşmaktadır. Kitaptaki karakterin İslam peygamberi Hz. Muhammed'i işaret ettiğini iddia edenler olduğu gibi, Halil Cibran'ın üslubunu ve işlediği konuların Matta İncil'indeki Hz. İsa'nın vaazlarıyla paralellik gösterdiğini iddia edenler de vardır. Halil Cibran'ın Hz. İsa'yı işaret ediyor olmasının daha yüksek bir ihtimal olduğu belirtilmektedir, zira hem kendisi Hristiyandır hem de diğer kitaplarındaki çalışmalar da Hz. İsa'nın hayatı ile benzerlik göstermektedir. "Ermiş'in Bahçesi" kitabı da bu eserin devamı niteliğinde kaleme alınmıştır.
Daha önce blogda Paulo Coelho'nun bir eserinden söz etmiştim: Akra'da Bulunan El Yazması. Birebir alıntı olması sebebiyle kitaptan çok hoşlanmadığımı da belirtmiştim. Ermiş de tarz olarak bu kitaba benziyor ancak biraz daha şiirsel bir dili var ve açıklamaları daha başarılı yapılmış. Yine de Paulo Coelho'nun Halil Cibran'a bir şekilde gıpta ettiği izlenimi oluştu bende. Ermiş'i okumanızı tavsiye ederim, beğeneceğinizi tahmin ediyorum, ancak iyi bir yayın evinden tercih etmelisiniz, ya da İngilizcesini de okuyabilirsiniz. Doğunun gizemine bir kez daha hayran olacaksınız.
"İnsan yapısı bir zindan kapısına ilişmeden zihninizdeki boyunduruğunuzu kırarsanız, hangi insan yasası size bağlayabilir?
İnsan elinden çıkma hiçbir zincire takılmadan dans ederseniz, hangi yasa korkutabilir sizi?
... Ey Orphalese halkı, davulun senini susturabilir, lirin telini gevşetebilirsiniz, ama tarlakuşu kim alıkoyabilir şakımasından?"
Akra'da Bulunan El Yazması - Paulo Coelho
http://mahrem-i-esrar.blogspot.com.tr/2015/07/akrada-bulunan-elyazmas-paulo-coelho.html
Daha önce blogda Paulo Coelho'nun bir eserinden söz etmiştim: Akra'da Bulunan El Yazması. Birebir alıntı olması sebebiyle kitaptan çok hoşlanmadığımı da belirtmiştim. Ermiş de tarz olarak bu kitaba benziyor ancak biraz daha şiirsel bir dili var ve açıklamaları daha başarılı yapılmış. Yine de Paulo Coelho'nun Halil Cibran'a bir şekilde gıpta ettiği izlenimi oluştu bende. Ermiş'i okumanızı tavsiye ederim, beğeneceğinizi tahmin ediyorum, ancak iyi bir yayın evinden tercih etmelisiniz, ya da İngilizcesini de okuyabilirsiniz. Doğunun gizemine bir kez daha hayran olacaksınız.
"İnsan yapısı bir zindan kapısına ilişmeden zihninizdeki boyunduruğunuzu kırarsanız, hangi insan yasası size bağlayabilir?
İnsan elinden çıkma hiçbir zincire takılmadan dans ederseniz, hangi yasa korkutabilir sizi?
... Ey Orphalese halkı, davulun senini susturabilir, lirin telini gevşetebilirsiniz, ama tarlakuşu kim alıkoyabilir şakımasından?"
Akra'da Bulunan El Yazması - Paulo Coelho
http://mahrem-i-esrar.blogspot.com.tr/2015/07/akrada-bulunan-elyazmas-paulo-coelho.html