Kara mizah ustası Marjane Satrapi'nin çizgi romanlarını çok seviyorum, sahip olduğu gözlem yeteneğini başarılı bir şekilde kullanarak çok güzel hikayeler ortaya çıkarıyor. Daha önce Azrail'i Beklerken ve Persepolis isimli çizgi romanları hakkında yazarken de belirttiğim gibi, Satrapi doğu-batı vizyonuna sahip biri olarak, akıcı fakat konu bakımından vurucu eserler meydana getiriyor, bunun sonucu olarak da çizgi roman sevenlerce kısa sürede keyifle okunuyor. Dikiş Nakış da bu çerçevede bir solukta okunan kısa ama etkili bir hikaye sunuyor okuyucuya! Kadınların baş kahraman olduğu bu hikâyeyi okurken İran'ın bambaşka bir yönünü görüyorsunuz: Kapalı kapılar ardında, kültürlerinin bir parçası olan semaver seansındaki kadınların "çok özel" çay sohbetlerini. Bu nedenle bu çizgi romanda anlatılan hikaye daha çok kadınlara hitap ediyor gibi desek de yalan olmaz. Neler konuşulmuyor ki semaver başındaki kadın kadına sohbetlerde? Cinsel deneyimler, gizli evlilik sırları, estetik ameliyatlar, geçmişte kalan aşklar... Tabi her hikayenin arka planında Türkiye'de yaşayan her kadının rahatlıkla anlayabileceği üçüncü dünya problemleri, toplumda var olma çabaları, yaşanan mahalle baskısı, kimlik arayışı ve cinsel tabular var. Anlatılan her hikaye aynı zamanda geçmişten bugüne değişen İran rejiminin de kapalı kapılar ardına nasıl yansıdığını göstermekte.
Dikiş Nakış da tarz olarak Persepolis'e benziyor, çizimler çizgi roman tekniği ile karşılaştırıldığında daha basit kalıyor ve siyah beyaz yapılmış. Ancak Satrapi'nin hikayesindeki içtenlik ve akıcılık içeriğe odaklanmanızı sağladığı için çizimlere dikkat etmenize gerek bile kalmıyor. Satrapi Persepolis ile kendini yeterince kanıtlamış bir çizgi roman sanatçısı olduğu için ayrıca bir nitelik belirtmeye ya da bu kitabını övmeye de ihtiyaç duymuyorum, bu kitabı -özellikle kadınlara- mutlaka tavsiye ediyorum. İyi okumalar!
Dikiş Nakış da tarz olarak Persepolis'e benziyor, çizimler çizgi roman tekniği ile karşılaştırıldığında daha basit kalıyor ve siyah beyaz yapılmış. Ancak Satrapi'nin hikayesindeki içtenlik ve akıcılık içeriğe odaklanmanızı sağladığı için çizimlere dikkat etmenize gerek bile kalmıyor. Satrapi Persepolis ile kendini yeterince kanıtlamış bir çizgi roman sanatçısı olduğu için ayrıca bir nitelik belirtmeye ya da bu kitabını övmeye de ihtiyaç duymuyorum, bu kitabı -özellikle kadınlara- mutlaka tavsiye ediyorum. İyi okumalar!
Satrapi'nin "Persepolis" çizgi romanı hakkında:
Satrapi'nin "Azrail'i Beklerken" çizgi romanı hakkında:
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Hoşgeldiniz :) Yorumlarınız benim için bir kazançtır.