Kafka'nın "Dava" kitabını okumak uzun süredir aklımdaydı, şimdi H Plus Hukuk magazin dergisinde hukuk konulu kitaplar hakkında yazı yazmaya başladığım için bu kitabı öncelikli olarak temin edip okudum. Daha önce Kafka'nın "Dönüşüm" kitabını okumuştum, çok beğendiğimi anımsıyorum. Bu kitabında da Kafka aynen "Dönüşüm" kitabında olduğu gibi doğrudan merak uyandıran bir cümle ile konuya girmeyi tercih etmiş: "Josef K.'ya birisi iftira etmiş olmalıydı, çünkü kötü bir şey yapmadığı halde o sabah tutuklandı." Kafka kendi hayatında da fikir değişimlerini ani mi yaşıyordu yoksa okuyucunun dikkatini çekmek için mi böyle bir giriş yaptı bilinmez ama edebiyat alanında kendine has bir tarzı olduğu rahatlıkla söylenebilir. Peki Josef K. bir sabah aniden tutuklandıktan sonra ne oldu? Sonrası işte hiç tahmin ettiğiniz gibi değil, Josef K. tutuklanır ama neyle suçlandığını bilmemektedir. Bu süreçte bankadaki şeflik görevine de devam eden Josef K. ilk başlarda durumun vahametini kavrayamaz fakat kendisine tepeden bakan hakimlerin detaylarını asla anlayamadığı yargılamalarından sonra yavaş yavaş umutsuzluk hissetmeye başlar. Her zaman itiraz etme ve aklanma ihtimali vardır, bu nedenle deneyebildiği her yolu dener ancak ne itirazı sonuç verir ne de aslında "tamamen aklanma" diye bir şey söz konusudur. Josef K. bir süre sonra sağlıklı düşünemediğini fark eder, yaşadığı süreçten yılmıştır. Korkularından kaçamadığını fark eder, fiziken tutuklu değildir ancak zihni özgür değildir, çaresiz ve yalnızdır zira niçin tutuklandığını bilemeyen bir insanın kendisini savunması da mümkün görünmemektedir.
Kafka'nın en iyi eserlerinden birisi olarak kabul edilen Dava, gerçekle metaforun iç içe geçtiği ve tüm çaresizlik hissinin okuyucuya net olarak aktarılabildiği başarılı bir eser. Öyle ki pek çok yerde duruma müdahale edecek gücünüz olsun istiyorsunuz, Josef K.'nın yaşadığı bunalımlı bilinmezliğin içinde siz de kayboluyorsunuz. Peki Kafka aslında adalet sistemini mi sorgulamak istiyor? Belki öyle ama kanaatimce adalet sistemindeki aksaklıklardan çok kendi zihnimizdeki prangalardan kurtulmamızı vurguluyor gibi. Kafka'nın referansa ihtiyacı yok ama toplum içinde yalnızlaşan ve hor görülen insanların (böceğe dönüştüğünüz için ya da tutuklanarak yargılandığınız için) hikayesini bir okuyun derim, iyi okumalar!
"...Peki bu büyük örgütün amacı nedir beyler? Amacı masum insanları tutuklamak, sonra da benim durumumda olduğu gibi onlara sonuçsuz davalar açmak. Bu saçma sistem karşısında memurlar nasıl durabilir? Bu imkansız. En yüksek hakim bile bunu başaramaz. Bu nedenle polisler tutukladıkları kimselerin kıyafetlerini çalmaya çalışıyor, polis şefleri tanımadıkları insanları evlerine zorla giriyor, adil bir yargılama yerine, kalabalıkların karşısında küçük düşürülüyor..."
Kafka'nın en iyi eserlerinden birisi olarak kabul edilen Dava, gerçekle metaforun iç içe geçtiği ve tüm çaresizlik hissinin okuyucuya net olarak aktarılabildiği başarılı bir eser. Öyle ki pek çok yerde duruma müdahale edecek gücünüz olsun istiyorsunuz, Josef K.'nın yaşadığı bunalımlı bilinmezliğin içinde siz de kayboluyorsunuz. Peki Kafka aslında adalet sistemini mi sorgulamak istiyor? Belki öyle ama kanaatimce adalet sistemindeki aksaklıklardan çok kendi zihnimizdeki prangalardan kurtulmamızı vurguluyor gibi. Kafka'nın referansa ihtiyacı yok ama toplum içinde yalnızlaşan ve hor görülen insanların (böceğe dönüştüğünüz için ya da tutuklanarak yargılandığınız için) hikayesini bir okuyun derim, iyi okumalar!
"...Peki bu büyük örgütün amacı nedir beyler? Amacı masum insanları tutuklamak, sonra da benim durumumda olduğu gibi onlara sonuçsuz davalar açmak. Bu saçma sistem karşısında memurlar nasıl durabilir? Bu imkansız. En yüksek hakim bile bunu başaramaz. Bu nedenle polisler tutukladıkları kimselerin kıyafetlerini çalmaya çalışıyor, polis şefleri tanımadıkları insanları evlerine zorla giriyor, adil bir yargılama yerine, kalabalıkların karşısında küçük düşürülüyor..."