Daha önce kitapçılarda & sosyal medyada kitaplarına sıkça rastlasam da Ursula K. Le Guin'in (1929 - 2018) herhangi bir kitabını daha önce okumaya fırsatım olmamıştı. Her ne kadar okuyamasam da Le Guin'in kitaplarını özellikle Mülksüzler'i hep merak etmiştim. Yazarın kitaplarını okumaya Vahşi Kızlar ile başlamış oldum. Zaten fantastik edebiyatı çok sevdiğim için yazara hemen ısındım, bu kısa ve çarpıcı hikayesini de çok beğendim. Vahşi Kızlar uzun bir hikaye değil, bu nedenle kitapta hikayenin dışında, yazara ait Okurken Uyanık Kalmak adında bir deneme, şiirleri, Açıksözlü Bir Söyleşi adında bir söyleşi yazısı ve Terry Bisson'la yapılmış samimi bir röportaj yer almaktadır. Vahşi Kızlar, bir kentin çevresinde kırsalda yaşayan ve kentteki savaşçı erkekler tarafından esir alınan yabani kızların hikayesini anlatmaktadır. Şehir'de yaşayan ve kendilerine "Taç Erkekleri" diyen altı savaşçı, kırsal alanda yaşayan ve bataklıktan geçinen göçebe kabileden birkaç köle çocuk yağmalamak için yola çıkar. Toprak insanları adını verdikleri bu insanlar Şehir'de kentin kuralları ile yetiştirilmekte ve büyüdüklerinde yetenekleri çerçevesinde köle olarak satılabilmekte, aralarında güzel olan kızlar ise eş olarak satın alınabilmektedir. Bu hikaye ise kılıç toplumu tarafından yağmalanan iki kız çocuğunun kısa ve hazin hayatlarına odaklanmaktadır.
Le Guin'in enteresan bir kurgusu var, bazı olayları çok hızlı geçerek aradaki boşlukları okuyucunun hayal gücüne bırakmış gibi. Vahşi Kızlar ise kısa olmasına rağmen çok çarpıcı bir dünya sunmaktadır, içinde cinsiyet ayrımcılığı, adalet kavramı ve sınıf ayrımını sorgulatan bir dünya. Hikayenin sonunda yer alan deneme ve söyleşileri ise okuyucuya bambaşka konuları sorgulatmaktadır. Bununla beraber, Le Guin bu eseri ile Nebula ödülünü de kazanmış ve Washington Post tarafından fantezi aleminin kraliçesi ilan edilmiştir. Eğer henüz okumadığınız bir kitap ise, okumanızı tavsiye ederim.
"Vahşi kızlara kentte nasıl yaşanacağını öğretme işini Nata üstlendi ve görevini içtenlikle yaptı. Kuralları öğretti, neye inanıldığını öğretti. Kurallar adalet içermediğinden adaleti öğretmedi."
Le Guin'in enteresan bir kurgusu var, bazı olayları çok hızlı geçerek aradaki boşlukları okuyucunun hayal gücüne bırakmış gibi. Vahşi Kızlar ise kısa olmasına rağmen çok çarpıcı bir dünya sunmaktadır, içinde cinsiyet ayrımcılığı, adalet kavramı ve sınıf ayrımını sorgulatan bir dünya. Hikayenin sonunda yer alan deneme ve söyleşileri ise okuyucuya bambaşka konuları sorgulatmaktadır. Bununla beraber, Le Guin bu eseri ile Nebula ödülünü de kazanmış ve Washington Post tarafından fantezi aleminin kraliçesi ilan edilmiştir. Eğer henüz okumadığınız bir kitap ise, okumanızı tavsiye ederim.
"Vahşi kızlara kentte nasıl yaşanacağını öğretme işini Nata üstlendi ve görevini içtenlikle yaptı. Kuralları öğretti, neye inanıldığını öğretti. Kurallar adalet içermediğinden adaleti öğretmedi."
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Hoşgeldiniz :) Yorumlarınız benim için bir kazançtır.